Melaka, beni kırmızının göze en hoş gelen tonuna sahip bir meydan olan Dutch Square ve eski bir devlet binası olan meşhur the Stadhuys ile karşıladı. Bir film setini andırıyor bu meydan adeta. Gözlerimi o ‘kırmızı’dan alamadım. Bir kilise ve birkaç müzeye de ev sahipliği yapan Dutch Square, aynı zamanda da Melaka’nın merkez noktası. Gündüz hediyelik eşya satan sokak satıcılarının buluştuğu bu nokta, akşamları tamamen Tuktuk‘lara kalıyor. Melaka’nın Tuktuk’ları, Kamboçya’da gördüklerimden daha bir başkaydı. Gece gündüz yüksek sesle Pokemon ve Gangam Style şarkıları eşliğinde dolaşıyorlardı. Her birinin kendine has bir teması ve ona uygun süslemesi vardı.
Meydanın karşısındaki nehir kıyısında 3 tane küçük büfe tarzı yer var. Klasik atıştırmalıkların dışında, spiral şeklinde kesilmiş patatesi bir çubuk şişe geçirip öyle satıyorlar. İsteğe göre eklenen sosları da var. Burada değil ama Jonker Caddesi‘nde denemiş ve sevmiştim. Ayrıca buz gibi karpuz suyu da satıyorlar. Önlerinde kuyruk oluştuğu anlara da şahit oldum.
Melaka Nehri
Melaka Nehri, hem botla hem de yürüyerek keşfedilebilecek uzunlukta bir nehir. Geceleri botlar ve nehrin ışıkları güzel bir görüntü oluşturuyor. Küçük kafe ve pub’lar, nehir manzarasıyla bir şeyler yeme ve içme zevkini sunuyor. Nehir kıyısındaki yürüyüş yolunu takip ettiğimde, duvarlardaki çeşitli grafiti ve renkli boyamalar da dikkatimi çekti. Ayrıca küçük bir de sürprizle karşılaştım. Sürprizin adı: Michael Jackson‘dı. Michael Jackson, Melaka’nın dev su kertenkelesinin adı. Melaka’nın resmi olmasa da popüler ikonu haline gelmiş. “Zararsız ama fazla yaklaşmayın yine de.” demişti yürüyüş turundaki rehber. Nehrin içinden sessiz sedasız çıkınca, yanındakiler uyarmasa önümdeki turistlerden biri az kalsın üzerine basacaktı. Bu dev kertenkelenin dışında, nehrin kenarındaki banklardan birinde otururken pencereden pencereye atlayan bir maymun da gördüm. Bir şey arıyor gibi hali vardı. Açık pencerelerden birinden içeri girdikten sonra, elinde bir portakalla dışarı çıkınca derdini anladım. Hemen de gözden kayboluverdi. Melaka nehri kıyısında dolaşmanın kendine has sürprizleri var. 🙂
