Dünyanın En Küçük Pengueni: Mavi Penguen

Yeni Zelanda’nın güney adasında bulunan Dunedin, gezilecek yerler ve aktiviteler açısından oldukça zengin güzel bir şehir. Dunedin’da gezilecek yerler listesinin ilk sıralarında yer alan Otago Yarımadası ise bu güzel şehrin en dikkat çekici bölgesi. Otago Yarımadası şehir merkezinin hemen yanı başında yer alsa da, gözlerden uzak koyları ve kumsalları ile hem yerel halkın hem de gezginlerin ilgi odağında. Aslında yalnızca insanları değil, doğadaki diğer canlıları da cezbetmeyi başarmış. Bu yarımada üzerinde ve açıklarında; penguenler, deniz aslanları, albatroslar, yunuslar ve hatta balinalar gibi canlıları doğal ortamlarında yakından gözlemleyebiliyorsunuz. İçlerinden deniz aslanlarını Yeni Zelanda’nın farklı köşelerinde, albatrosları ise Otago Yarımadası üzerindeki bir seyir noktasından görmüştüm. Yunus ve balinalar ilgimi çekmediğinden geriye penguenler kalmıştı. Araştırmalarıma başladım ve Dünyanın en küçük pengueni olarak bilinen Mavi Penguen’leri görebileceğimi öğrendim.

Dunedin Otago-Yarımadası-Yeni-Zelanda
Otago Yarımadası

Dunedin’ın Mavi Penguenleri

Çikolata Müzesi’nde çalışırken oradaki bir iş arkadaşımdan penguenlerle ilgili şöyle bir bilgi aldım: Kış mevsiminde sabahın erken saatlerinde ve 16:00 sonrası; yazın ise güneşin doğuş saatine yakın ve akşam 19:00 sonrası yarımadanın sessiz sahillerinde görülebiliyorlar.Yalnız yazın çok sıcak olduğu için gün ışığından faydalanarak görmek için biraz da şanslı olmak gerekiyormuş. Dunedin’dan ayrılmama az bir süre kaldığı bir dönemde, Antartika’ya bu kadar yakın olup da bir penguen göremeden ayrılmak istemiyordum. O yüzden alternatif penguen görme ihtimallerini de araştırdım ve karşıma beklediğimden daha güzel bir fırsat çıktı. Yarımadanın uç kısmında bulunan “the Royal Albatross Centre” (Kraliyet Albatrosu Merkezi) adlı bir hayvan bakım ve koruma merkezinin, dünyanın en küçük penguenleri olan mavi penguenleri görmek için turlar düzenlediğini gördüm. Turların gelirini penguen, albatros ve çevredeki diğer canlıları koruma adına düzenledikleri projelerde kullanıyorlarmış. 10 NZD (30 TL) ödeyerek akşam turunda yer ayırttım ve heyecanla beklemeye başladım.

Dünyanın En Küçük Pengueni

Mavi penguenler türlerinin en özel ‘kuşlarından’. 10 yıla kadar yaşayabiliyorlar. Dünyanın en küçük penguenleri olarak yalnızca 25 cm boyuna ve 1 kg ağırlığa ulaşabiliyorlar. Yalnız küçücük boylarına rağmen çıkardıkları sesler şaşırtıcı derecede yüksek. Dunedin’da yaşayanlar için konuşacak olursak; sabah gün doğmadan önce 20 km kadar açık denize yüzüyorlar. Kendileri için hazırlanmış yeşil bir ışığı takip ederek denizin en derin kısmına ilerliyorlar. Burada avlandıktan ve serinledikten sonra her akşam gün batarken kendileri için plajda hazırlanmış koruma evlerine geri dönüyorlar. Bu arada, Dunedin’a komşu bir kasaba olan Waitaki’de, mavi penguenler yoldan karşıya rahat geçsinler diye bir alt geçit yapıldığından da bahsetmiş olayım. Nehirlere insan statüsü verebilen Kiwi’ler (Yeni Zelandalılar) için küçük, doğa için yine büyük bir adım.

Mavi-Penguenler-Yeni-Zelanda
Bir mavi penguen

Mavi Penguen Turu

Kraliyet Albatrosu Merkezi aracılığıyla mavi penguenleri görmek isteyen ziyaretçilere gayet bilgili gönüllüler eşlik ediyor. Ziyaretiniz güneşin batışı ile başlıyor. Merkezin hemen yanı başındaki düzenlenmiş tahta merdivenleri kullanarak aşağıdaki Pilots Plajı’na iniyorsunuz. Bu alana akşam ve sabah saatlerinde izinsiz kimsenin girmesine izin verilmiyor. Penguenlerin rahatsız edilmemesi adına titiz davranıyorlar. Bizim gibi ziyaretçiler ise ancak kendilerine ayrılmış özel bir platformda bekleyerek mavi penguenleri görebiliyor. Plajın üzerinde; açışı, ışıklandırması ve yakınlığı yeterli bir platform oluşturmuşlar. Neredeyse penguenlere dokunacakmışsınız gibi oluyorsunuz. Merdivenlerde ve plaj üzerinde, penguenleri rahatsız etmeyecek şekilde ve özellikte loş bir ışıklandırma sistemi kullanmışlar. Böylece hem denizden eve dönen penguenler yönlerini bulabiliyor hem de ziyaretçiler onları rahatlıkla görebiliyor.

Mavi-Penguen-Turu-Yeni-Zelanda

Mavi Penguenlere Doğru

Penguenleri görmek için yarımada üzerindeki kıyı şeridi yolunu kullanarak Kraliyet Albatrosu Merkezi’ne vardım. Bu merkezde albatros, penguen ve başka canlılarla ilgili küçük bir müze oluşturulmuş. Ayrıca hediyelik eşya bölümü de var. Gruptaki herkes gibi ben de heyecanlı bir şekilde başlangıç saatini bekliyordum. Nihayet vakit geldi ve önce görevlilerden biri bize kısa bir sunum yaptı. Ardından dışarı çıktık ve usulca ama hızlı adımlarla merdivenlerden plaja doğru inmeye başladık.

Mavi Penguen Plajı Yeni Zelanda
Pilots Plajı

Pilots Plajı

Rehberimizle plaja indiğimizde ilk başta hiçbir hareket göremedik. 10 dakika kadar çevreyi gözlemledikten ve karanlığın ortama hakim olmasından sonra ilk penguen seslerini duymaya başladık. O kadar küçükler ki onları kumsala çıkana kadar görmek çok zordu. Dakikalar ilerkedikçe hem penguen sayısı hem de çıkardıkları sesler hızla artmaya başladı. Tek tek kayalık kumsala çıkıp yürümeye başladıklarında ise çok tatlı görünüyorlardı. Penguenler görünüşü ve yürüyüşü itibariyle zaten gülümseten canlılar ancak mavi penguenlerin boylarının küçüklüğü ekstra bir tatlılık kaynağı olmuş.

Mavi Penguenler Karaya Çıkarken - Dunedin

Şaşkın Pengunler

Karaya ilk çıkanlar şaşkın şekilde yollarını bulmaya çalışırken, sonrakiler önceki arkadaşlarını takip ederek evlerine doğru yürümeye başladı. Kimisi başarılı şekilde evlerine doğru ilerlerken, kimisi çalıların arasında kayboluyor kimisi de sabit durup sanki olan biteni anlamaya çalışıyordu. Rotaları itibariyle tam da önümüzden yaklaşık 1 metre mesafeden geçiyorlardı.

Yeni Zelanda - Mavi Penguenler

Mavi Penguenlere Veda

Yaklaşık 1 saatlik sürenin ardından dünyanın en küçük penguenlerine veda ettim. 50 kadar Mavi Penguen, birkaç deniz aslanı ve bir tane de albatros görme fırsatım oldu. Yalnız bahsetmeden geçemeyeceğim; gökyüzü muazzam güzellikteydi. Yeni Zelanda’da hava kirliliği diye bir şey olmadığından Samanyolu Galaksisi’nin bir bölümünü çıplak gözle bile görebiliyorsunuz. 5 dakika kadar gökyüzünün güzelliğini izleyerek bu ilginç ve keyifli akşama veda ettim. Yeni Zelanda’yı gezmeyi düşünüyorsanız Dunedin’ı, Dunedin’ı gezmeyi düşünüyorsanız da Otago Yarımadası’nı ve penguenlerini görmenizi tavsiye ederim. Bu arada yanınıza düşük ışık performansı iyi bir fotoğraf makinesi aldığınızdan emin olun derim. Yoksa gece çekeceğiniz kareler yukarıdakiler gibi olabilir…

Renkli yolculuklar!

Bu Yazıyı Paylaşın
Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
Scroll to Top