Ayutthaya Turu, bir Tayland gezisi için olmazsa olmazlardan. Ayutthaya Antik Kenti ile birlikte; Chao Sam Phraya Ulusal Müzesi, Chandrakasem Sarayı ve Bot Müzesi de Ayutthaya’da görebileceklerinizin arasında yer alıyor. Tayland’da sadece 15 günüm olduğu için Ayutthaya’ya günübirlik gelmek durumunda kaldım. Sizlere tavsiyem, Ayutthaya’da en az 1 gece kalmanız yönünde. Gün doğumu ve gün batımı saatlerinde de görmek güzel olurdu. Doya doya gezmek lazım.
Ayutthaya Gezi Notları: Ayutthaya Antik Kenti Tapınakları
Ayutthaya Yolcusu Kalmasın!
Chich Hostel’deki bir başka muazzam kahvaltıdan sonra, erkenden tren istasyonuna gittim. Bangkok Tren İstasyonu (Hua Lamphong), bilet almayacak olsanız da gelip bir iki fotoğraf çekebileceğiniz bir iç dizayna sahip. İçeride rota seçimi ve tren bilgileri için detaylı büyük bir elektronik ekran var. Hem Tayca hem de İngilizce olarak bilgiler güncelleniyor. Biletinizi aldıktan sonra treni bekleyebileceğiniz geniş bir oturma alanı mevcut. İstasyon içerisinde yemek yiyebileceğiniz ayrı bir bölüm de var. Bilet satış görevlilerinin İngilizceleri ise yeterince iyiydi. Bilet için öyle önünüzde kuyruk falan da olmuyor. Ayutthaya için sabah 8:20 trenine biletimi 3. kategoriden aldım. 20 Baht (2TL) ödedim. Tren hareket etmeden diğer kategorilerin kompartımanlarını da görme şansım oldu. Aradaki fiyat farkına değecek bir fark göremedim. Tek farklılık koltukların şekli ve dizilişi olarak görünüyordu. Bir kompartımanda klima bile bozuktu. 3. kategori bilet kompartımanının tavan kısmında fanlar var. Pencereler de her daim açık. Yeterli havalandırmaya sahip olduğunu söyleyebilirim.
Tren küçük bir gecikmeyle perona yaklaştı. Eski bir tren olmasına rağmen, yavaş seyretmesinin dışında yolculuğum iyi geçti. Bangkok’un dışına doğru çıktıkça, ilk önce zar zor inşa edilmiş gecekondu ve barakaları görmeye başladık. Sakinlerinin genellikle sokak satıcıları olduğunu, barakaların çevresindeki küçük el araçlarından anlayabiliyordum. Daha sonra ise çeltik tarlaları arasındaki evlerin manzarasıyla devam ettik. Bangkok’u hemen biraz çıkmışken, tren raylarının üzerinde balık kızartıp satma niyetinde olan satıcıları gördüm. Etrafta bir istasyon da yoktu. Kime ve nasıl satacaklarını hala merak ediyorum.
Ve Ayutthaya..
2 saat sonra Ayutthaya‘ya vardım. Hemen gidip bir görevliye akşam dönüş için tren saatlerini sordum. Beni bir başka görevliye sevk etti. O da bana direkt söylemek yerine, bir tane kitapçık verdi. Öyle bir kitapçık ki, hangi trenin nereye saat kaçta gideceğini kitapçığı hazırlayan bile zor anlar. Neyse ki, istasyondaki bir panoda dönüş treninin saatini öğrendim. O küçük tren istasyonundan çıkıp, karşıya geçiş botu için biletimi almaya gittim.
Tren istasyonundan çıktığınızda, direkt yoldan karşıya geçin ve nehre varana kadar ilerleyin. Oraya varınca, sol tarafınızda kafe tarzı bir yer göreceksiniz. İçeri girdikten sonra biletinizi alıp botu bekleyeceğiniz platforma geçebilirsiniz. Bir bilet ücreti 5 Baht ( 50 Kuruş). Pasak nehri üzerinden sadece 2 dakikalık bir yolculuk ile karşıya geçiyorsunuz. Sizi bırakan bot hemen geri dönüyor ve bir sonraki yolcuları alıyor. Bot bekleme derdiniz olmuyor yani. Dilerseniz nehrin bu yakasından bisiklet kiralayıp karşıya botla götürebilirsiniz. Onun için bir 5 Baht ( 50 Kuruş) daha ödemeniz gerekiyor. Motosiklet için sanırım 10 Baht (1 TL) ekstra ödemeniz gerekiyordu. Karşı taraftan da bisiklet veya motosiklet kiralayabileceğiniz için uğraşmanıza değmez. Ayutthaya’yı rahat gezmek için en azından bir bisiklet kiralamanızı tavsiye ederim. Günlüğü 50 Baht’a (5 TL) bisiklet kiralayabilirsiniz. Yanınızdan suyunuzu ve güneş kreminizi sürmeyi eksik etmediğiniz sürece, Ayutthaya’yı gezmek için en keyifli seçeneklerden biri bu.
Ayutthaya Tapınakları’na Doğru
Bottan indikten sonra merdivenleri çıkınca hemen solda bisiklet kiralayabileceğiniz bir dükkan var. Dilerseniz ücretsiz bir harita da alabilirsiniz buradan. Ben bisiklet kiralasam mı kiralamasam mı diye karar veremedim dediğimde, haritamı açıp üzerinde işaretlemeler yaparak bana anlattı. Bu adımı da geçtikten sonra, artık Ayutthaya Antik Kenti’ne doğru gitmeye hazırdım. Küçük bir yerleşim biriminin içerisinden geçerek gidiyorsunuz. Bu yerleşim biriminde, ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz marketler ve Chao Phrom Market adında bir halk pazarı da var. Zamanım kısıtlı olduğu için vakit kaybetmeden ilk tapınağıma gittim: Wat Mahattat. Sonra sırasıyla; Wat Ratchaburana, Wat Thammikarat, Wat Phra Sri Sanphet, Wat Phra Ram, Ayutthaya Elephant Centre ve Wat Lokayasuttharam tapınaklarını ziyaret ettim. 6 tapınak için geçerli olan bir giriş kartı aldım: 220 Baht (22 TL). Dilerseniz, tapınakları tek tek ücret ödeyerek de gezebilirsiniz. Ücretleri 50 Baht (5 TL) civarı. Bazı tapınaklar arasındaki yolları araçlarla paylaşıyorsunuz.
Dönüş Vakti
Son tapınağımı da gezdikten sonra Bangkok’a geri dönüş vakti gelince, tren istasyonuna geri döndüm. Akşamları bu istasyonda milyonlarca sivrisinek, tren yolcularını karşılıyor. Sıtma riskinin var olabileceği bir ülke olduğu için dikkatli olmakta fayda var. Eğer sıtma tabletlerinden kullanmıyorsanız, sivrisinek kovucu spreylerden kullanarak ve açıkta kalan yerlerinizi bir şal ile kapatarak riski minimuma indirebilirsiniz. Ben artık bir noktadan sonra, rayların kenarında hareket olsun da sivrisinekler saldırmasın diye kulağımda kulaklıkla dans etmeye başladım. Nasıl olsa etraftakilerin neredeyse tamamı benim gibi yabancı ziyaretçiydi. 😀
