Ubud Gezilecek Yerler

Java Adası’ndaki yorucu yolculuktan sonra, Ubud’da geçireceğim günleri iple çekiyordum. Ubud; etrafı tapınaklar, çeltik tarlaları, doğa yürüyüşleri ve yağmur ormanlarıyla çevrili huzur dolu bir yer. Bali Adası’nın turizm merkezlerinden biri olması kesinlikle sürpriz değil. Özellikle baş rolünü Julia Roberts’in oynadığı ‘Eat, Pray, Love’ filminden sonra dünya çapında popüler hale gelmiş. Taze meyve suyu satan kafeleri, vegan / vejetaryen ve geleneksel Bali yemeklerini bulabileceğiniz restoranları her bütçeye ve damak tadına hitap ediyor. Hal böyle olunca, Ubud sokaklarında dünyanın her yerinden ziyaretçileri görmek mümkün.

Ubud’un merkezinde yemyeşil doğa yürüyüşleri: Ubud’da Doğa Yürüyüşleri

Ubud adeta bir tapınak şehri! Fil Tapınağı (Goa Gajah), Pura Taman Saraswati (Lotus çiçekleriyle ‘Su Sarayı’) ve ruhlarını arındırmak için ziyaret ettikleri Tirta Empul Tapınağı ziyaret listenize ekleyebileceğiniz tapınaklardan birkaçı. İlgi çekici tapınakların yanında, aslında normal evlerin girişleri bile tapınak girişi gibi. Her evin bahçesinde ayrıca dua etmek için küçük anıtları da var. Dini açıdan oldukça tutkunlar. Her gün sokaklara ve tapınaklara muz yapraklarından hazırladıkları küçük hediyelerini bırakıyorlar. Bunları bir çeşit adak veya sunma tarzı gibi düşünebilirsiniz. İçine sigara bile koyduklarını duydum. Tanrı’ları sigara da içermiş… Gün içerisinde, içlerine koydukları hediyeler ve yiyecekler sokağa dağılıyor ama zaten karıncaların da faydalanacağını hesap ederek bırakıyorlarmış.

Ubud Yemekleri

Ubud’da farklı tatlar deneme şansına sahip olabiliyorsunuz. Örneğin, Dayu’s Warung adlı bir kafede hayatımda ilk defa şekersiz bir çikolatalı kek yedim. Şekerli versiyonundan kesinlikle daha lezzetliydi! Bir akşam, ‘the Paradiso Cafe’nin sinema gecesine katıldım. Bu kafenin mottosu ‘Dünyanın İlk Vegan Kafesi’. Çok da küçük sayılmayacak bir odada dev perdeye yansıtılan filmi rahat ve genis koltuklarda izlerken yemek veya içecek siparişi verebiliyorsunuz. Üstelik film için ödediğiniz ücreti toplam hesabınızdan düşüyorlar. Bir bilet ücreti ise 50.000 Rupiah (13 TL). Ben, ‘Where to Invade Next’ adlı bir filmi izledim ve yemek içinse 1 Jerusalem Mix (Dürüm) ve bir içecek siparişi vedim. Toplamda 107.000 Rupiah (25 TL) ödedim. Pek keyifli bir akşam oldu. Ubud’a gelmeyi düşünüyorsanız bu kafeye uğramanızı tavsiye ederim.

Sanat Dolu Ubud

Ubud’da gezerken gözüme ağaç oyma sanat eserleri yapanlar ve satanların sayısının çokluğu takıldı. Ubud sokaklarında dolaşırken, dükkan vitrinlerinden veya atölyelerden gözlerini alamıyorsunuz. Her an biri bir yerlerde el emeği göz nuru bir şeyler hazırlıyor. Tabi pahalı tablolar ve el işi eserler de satanlar da var. Bunların yanında Ubud Setia Darma Maske ve Kukla Evi, Blanco Rönesans Müzesi ve Agung Rai Sanat Müzesi gibi birkaç ünlü sanat müzesine de sahip. Ubud’daki sanat aşkı bunlarla da sınırlı değil. Her gece gölge oyunu veya geleneksel dans gösterileri izleyebileceğiniz etkinlikler düzenleniyor. En popüleri ise ateşle yapılan Kecak Dansı diyebilirim.