Tayland gezimde katılabileceğim aktiviteleri araştırırken fillerle tanışabilme imkanım olduğunu öğrenince heyecanlandım. Fillere bir işçi gibi davranıp, üzerlerinde sorumsuz turistleri turlara çıkaran yerlerden uzak durmam gerektiğini biliyordum. Seçenekleri biraz araştırdıktan sonra Chiang Mai Fil Barınağı / Sığınma Merkezi (Elephant Jungle Sanctuary) adlı bir organizasyonun, yaralı ve uzun yıllar çalışmış filleri bir nevi koruma altına aldıkları bir yerde, fillerle yakından tanışma imkanı sunduğunu gördüm. Haklarında yazılmış olumlu yorumları okuyunca kendileri ile iletişime geçip, bir öğleden sonrası fillerle tanışmak için yer ayırttım.
Tayland’ı ziyaret etmeyi düşünüyorsanız bu bilgiler işinize yarayacaktır: Tayland Gezi Maliyeti
Chiang Mai Fil Barınağı
Sabırsızlıkla beklediğim gün geldiğinde, beni bir araçla Chiang Mai’deki otelimden aldılar ve diğer birkaç kişiyle birlikte merkeze uzaktaki bir köye götürdüler. Hem buradaki belirli bir alan içerisinde fillerin bakımını yapıyorlar, hem de bu organizasyonu düzenliyorlardı. Dünyanın birçok ülkesinden gelenlerin bir arada buluştuğu bir ortamda buldum kendimi. Toplamda 25-30 kişiydik. İlk önce herkese kırmızılı turunculu bir çeşit geleneksel kıyafet dağıttılar. Onu giyince bir anda moda giriyorsunuz. 🙂 Hazır olduktan sonra, 15-20 dakikalık bir toplantı ile hem biz kendimizi tanıttık, hem de onlar bize filler ve bu fil barınağı / organizasyon hakkında bilgi verdiler.
Afiyet Olsun!
Toplantının ardından ilk önce fillere yemek vererek maceramıza başladık. İrili ufaklı toplamda 8 adet fil vardı. Kasalara doldurulmuş kesilmiş karpuzları fillere ikram ettik. Fillerin karpuzu bu kadar sevdiklerini bilmiyordum. 😀 Karpuzun yanında, muz yaprakları ve çeşitli otlardan da bol bol verdik ve keyifle yediler. Böylesine dev boyutta bir canlının adeta bir kedi gibi insanlarla bu şekilde yakınlaşabilmesi çok ilginçti. Fillerin aslında uysal ve sakin hayvanlar olduklarını öğrenmiş oldum.
Fil Barınağında Çamur Banyosu Zamanı
Yemek faslından ardından sıra fillerle çamur banyosu yapmaya gelmişti! 2 fil ile birlikte çamur banyosu için hazırlanmış bölüme geçtik. Biraz önce kedi gibi uysal olup yemeklerini yiyen filler, şimdi bir anda canlandılar ve kendilerini çamur havuzuna bıraktılar. Koskoca filleri bir o yana bir bu yana dönüp eğlenirken görmek çok acayipti. 🙂 Her hallerinden çamura bulanmaktan zevk aldıkları anlaşılıyordu. Onlar için sıcaktan korunma adına iyi bir yöntemdi ne de olsa. Yarım saatlik bir çamur banyosuyla çok mutlu olan fillerin, insanlara bu şekilde kendileriyle oynamalarına izin vermelerine şaşırmamak mümkün değil.
Serin Sularda Eğlence
Çamur banyosundan sonra sıra fillerle birlikte nehirde serinlemeye geldi. Diz altı seviyede yavaş akan bir nehirde; 3 fil için adeta bir parti düzenledik. Fillerin suyu ne kadar sevdiğini bilmeyenimiz yoktur. Tayland gibi sıcak bir yerdeki fillerin kendilerini buz gibi sulara bıraktığı anlara şahit olmak paha biçilemezdi. Kendilerini tamamen bize bıraktılar. Fırçalar ve taslarla birlikte bir yandan sırtlarını kaşıyıp bir yandan da suyla serinlettik. Adeta bir çocuk gibi suyun içinde eğlenmeye başladılar. 🙂 Fillerin bakıcıları da olası kazaları önlemek için bizimle birlikte nehre girdiler. Fillerle 40 dakika kadar nehirde oynadıktan sonra, başlangıç noktamıza dönüp yemek yemek için fillere veda ettik.
Keyifli Fillerle Keyifli Bir Gün
Bol aksiyonlu geçen birkaç saatin ardından filler de biz yabancı ziyaretçiler de çok mutluyduk. Gözlemlediğim kadarıyla buradaki fillere iyi bakılıyor ve bir şekilde iyi şartlarda yaşamaları sağlanıyor. Fillerden hiçbiri agresif değildi. Bol bol yiyecek ve su stokları vardı. Ziyaretçilerden aldıkları paranın çoğunu buradaki fillerin bakımına harcadıklarını anlattılar. Bakıcıların da fillere zarar verici bir hareketlerini görmedim. Filleri, kulaklarına baş ve işaret parmaklarıyla bastırarak yönlendiriyorlardı. Bunu yapmak zorunda olduklarını, başka şekilde kontrol altında tutamayacaklarını söylediler. Chiang Mai’deki bu fil rehabilitasyon merkezinden güzel anılarla ayrıldım…
Filler…
Dev cüsselerine oranla zayıf bir kemik yapısına sahip olan filler, sırtlarında bir şey taşımak için dizayn edilmemişler veya evrilmemişler. Filler aslında 50 yıl kadar yaşayabilirken, işçi fillerde bu rakam 15-20’ye kadar düşüyormuş. Fillerin üzerinde tura çıkaran şirketler filleri adeta karın tokluğuna çalıştırıyorlarmış. Normalde günün 18-19 saatini yemek yiyerek geçiren filler, çalıştırıldıklarında itaat etsinler diye aç ve susuz bırakılıyorlarmış. Bunu öğrendiğimde neden turistik yerlerde insan gezdiren fillerin sık sık durup bir şeyler yemeye çalıştığını daha iyi anladım. Siz siz olun, fillere zarar veren şirketlere ve aktivitelere lütfen prim vermeyin.
