İki günlük buzul maceramda, kamp yerine daha yakın olduğu için ilk önce Franz Josef Buzulu’nu görmeye karar verdim. Sabah erkenden kasabadaki iSite’a (Yeni Zelanda’nın resmi turizm ofisleri) uğrayarak o günkü güncel hava ve ziyaret şartları ile ilgili gerekli bilgileri aldım. Buradaki iSite Yeni Zelanda’da gördüğüm en büyük iSite’lardan biriydi. İçerisinde kafesi ve hatta spa havuzu bile bulunuyor. Kafesinin pahalı olduğunu çayın 5NZD (13TL) olmasından anlayabiliriz. Aslında Franz Josef Buzulu kasabası tamamen turistik ve pahalı bir yer. Yerel halk evlerini otele ve pansiyona çevirmiş. Başta Japon turistler olmak üzere yoğun bir ziyaretçi akınına uğruyor. Bunun yanında, kasabada bir tane benzin istasyonu ve bir tane de süpermarket bulunuyor.
Yeni Zelanda Doğa Koruma Bakanlığı’nın buzul bölgesi için hazırladığı resmi broşür: Buzullar
Franz Josef Buzulu’na Doğru
Tur fiyatları o günlerdeki bütçemi aştığından, gözlem noktalarından Franz Josef Buzulu’nu görmek için kasabanın merkezinden 4.5 kilometre uzaklıktaki Franz Josef Buzulu araç park yerine ulaştım. Bu noktada 5 farklı yürüyüş parkuru seçeneği bulunuyor. Bunlar; Franz Josef Buzulu Yürüyüşü, Douglas Yürüyüşü, Wombat Gölü Yürüyüşü, Peter Havuzu Yürüyüşü ve Gözcü Kayası Yürüyüşü. Her biri yürümeye değer güzel yürüyüş rotalarına sahip. Ben buzulu görmek istediğimden, gidiş-dönüş 5.4 kilometrelik Franz Josef Buzulu Yürüyüşü’nü yürümeye başladım.
Çeşitli turlara ait fiyatlara buradan göz atabilirsiniz: Tur Fiyatları
Adım Adım Buzula…
Ormanın içerisinden başlayan yürüyüş, bir süre sonra iki yanı ormanlık bir vadinin ortasından akan nehir boyunca devam ediyor. Ben daha önce böyle bir nehir suyu rengi görmemiştim. Eriyen buzul sularının oluşturduğu nehrin suyu gri gibi ama gri değildi. Bunun yanında, nehir boyunca yürünen rotada irili ufaklı birçok şelale de dikkatimi çekti. Vadinin 4 bir yanında su hareketi var.
Franz Josef Buzulu
Başından sonuna takibi ve yürümesi kolay bir yürüyüş yolunun ardından Franz Josef Buzulu’na ulaştım. İlk defa bir buzul görmenin heyecanıyla uzun bir süre kendisini seyrettim. Aslında bu buzul, görünen kısmın diğer tarafındaki zirvede çok daha geniş bir alan üzerine yayılmış durumda. Buradaki gözlem noktasından bir ucunu görebiliyorsunuz. Varlığı tehlike altına girdiği için rehbersiz serbest girişlere artık izin verilmiyor. iSite’dan aldığım bilgilere göre, küresel ısınmanın etkisiyle buzul her yıl biraz daha eriyormuş. Bu yüzyılın sonunda tamamen kaybolacağı öngörülüyor.
Franz Josef Buzulu Hava Şartları
Yaz mevsimi olmasında rağmen ziyaret ettiğim gün hava yağmurluydu. Aslında buzula yaklaştıkça hava şartları sık sık değiştiğinden bunun bir önemi yoktu. Yürüyüşe başlarken yağmurlu olan hava, ortalarına geldiğimde güneşli, biraz daha yaklaştığımda ise tekrar yağmurluydu. Gözlem noktasından buzulu izlerken de 1-2 defa daha hava şartları değişti. O yüzden fotoğraf çekmek için hiç acele etmenize gerek yok. Size uygun hava ve ışık şartları bir müddet sonra kendiliğinden oluşuyor. Dikkat etmeniz gereken nokta; hangi mevsim olursa olsun mutlaka sıkı giyinmeniz ve yanınızda bir şemsiye bulundurmanız.
Yeni Zelanda kamp yolculuğumu anlattığım gezi yazım: Yeni Zelanda’da 100 Gün
