Madrid’de Gezmeniz Gereken 13 Yer

Uzun yıllardır Madrid’de yaşayan ve bu şehri seven bir gezgin olarak, Madrid’i karış karış gezdim desem yeridir. Sık sık şehre gelen misafirlerimi de gezdirdiğim yerler arasından aşağıdaki 13 yer, Madrid’e ilk defa gelenler için olmazsa olmaz diyebileceğim yerlerdir. Madrid gezilecek yerler listemin tamamını rahatlıkla 2 gün içerisinde görebilirsiniz. Aceleniz varsa 1 güne de sıkıştırabilirsiniz. Madrid aslında bu 13 yerden çok daha fazlasıdır ancak kısa süreli gezmeye gelenler için bu gezi noktaları yeterli olacaktır.

Madrid Gezilecek Yerler

Madrid Gezilecek Yerler

1. Atocha Tren İstasyonu (Estación Madrid – Puerta de Atocha)

Bu istasyon Madrid’in merkez tren istasyonu ve ana ulaşım ağı noktası olmasının yanında bir başka özelliğiyle de ilginç bir yer. Atocha Tren İstasyonu’nun içerisinde kendi çapında dev bir botanik bahçesi var. Oldukça fotojenik olan bu botanik bahçesi 1992 yılında açılmış ve 260 farklı türden 7000’den fazla bitkiye ev sahipliği yapıyor. Dünyada gördüğüm en güzel tren istasyonlarından biri.

2. Retiro Parkı (Parque de El Retiro)

New York’taki Central Park veya Londra’daki Hyde Park’ın Madrid versiyonu olan El Retiro, hem Madridliler hem de turistler için şehrin en güzel noktalarından biri. Burayı yalnızca dev bir park olarak düşünmeyin. Şehre nefes aldırmasının yanında, içerisindeki saraylar, heykeller ve bahçeler ile El Retiro bir parktan çok daha fazlası. 2021 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi‘ne de girdi. Bir Madrid gezisi bu parka uğramadan eksik kalır.

3. Alcala Kapısı / Geçiti (Puerta de Alcalá)

500 yıldan fazla bir süredir görkeminden bir şey kaybetmemiş olan Alcala Kapısı veya Geçiti, zamanında şehrin ana giriş kapılarından biriymiş. Şimdilerde ise El Retiro Park’ın yanıbaşında görülmesi gereken önemli noktalardan biri. Etrafı sürekli güzel ve renkli çiçeklerle kaplı olduğundan fotoğrafseverler için de güzel kareler sunacaktır. Öyle ki yanından her geçişimde sürekli birileri fotoğrafını çekmemi istiyor. Her birinden 1 euro alsaydım şu an bu yazıyı yazmıyor olurdum 🙂

4. Cibeles Sarayı ve Meydanı (Plaza y Palacio de Cibeles)

Cibeles Meydanı ve Sarayı şüphesiz Madrid’in en ikonik noktalarından biri. Önemli kutlamalar genellikle bu meydanda yapılıyor. Trafiğe kapandığında binlerce insana ev sahipliği yapabiliyor. Real Madrid’in şampiyonluk kutlamalarından bazı resmi etkinliklere kadar birçok önemli organizasyon ya burada düzenleniyor ya da yolu buradan geçiyor. Meydanın ortasındaki Cibeles çeşmesi / heykeli de meydana karakteristik katan önemli bir figür.

İlginç Not: Cibeles meydanın bir kıyısında Banco de España yani İspanya Merkez Bankası binasını göreceksiniz. Meşhur dizi La Casa de Papel‘den adına aşina olduğunuz bu banka, aslında dizide kullanılan binada değil görece daha küçük ölçekteki bu binada yer alıyor. Zamanında güvenlik gerekçesiyle izin alamadıklarından burayı kullanamamışlar. Onun yerine “Consejo Superior de Investigaciones Científicas” adındaki bir devlet binasının tasarımını kopyalamışlar.

5. Gran Via

Gelelim Madrid’in Broadway’ine. Gran Via, Madrid’in en önemli ve en popüler caddesi olan Gran Via, ikonik Metropolis binasından başlayıp, yine bir başka bir ikonik nokta olan İspanya Meydanı’na kadar uzanan uzun bir cadde. Üzerinde birçok alışveriş dükkanı, kafe ve restoran bulunuyor. Ancak bu caddeyi asıl önemli kılan artık her şehri birbirine benzetmeye çalışan bu alışveriş ve restoran çılgınlığı değil. İki önemli özelliği var. Birincisi çok sayıda tiyatro / sinemaya da ev sahipliği yapması, ki Broadway benzetmesi de buradan geliyor, ikincisi ise Madrid’in ilk modern binalarının 1900’lerin başında bu cadde üzerinde yükselmeye başlaması. Yani aynı zamanda şehrin büyümesini ve modernleşmesini de simgeliyor.

Faydalı Not: Cadde üzerinde ilerlerken binaların teraslarına göz atarak yürümelisiniz. Çeşitli heykeller ve mimari çizgiler göze hoş geliyor. Ayrıca cadde üzerindeki WOW adlı alışveriş merkezine şöyle 10 dakikalığına uğrayabilirsiniz. Sıradan alışveriş merkezlerinden farklı bir tarzı var. Son olarak da; Casino’nun yanındaki sokaktan girip El Tigre (Tapas), Takomama (Meksika) veya Bosforus (Kebab) gibi restoranlarda bütçenizi aşmadan molalar verebilirsiniz. Özellikle El Tigre’ye uğramınızı tavsiye ederim. Bir içecek aldığınızda yanında ücretsiz verdikleri “Tapas” tabağı öğle yemeği niyetine yenilebilecek büyüklükte.

6. İspanya Meydanı (Plaza de España)

Dev bir Cervantes heykeline de ev sahipliği yapan bu meydan, Bir Cibeles veya Sol Meydanı kadar olmasa da Madrid için önemli bir meydan. Bu meydana kışın buz pisti ve yemek / hediyelik eşya standları kuruluyor. Kraliyet Sarayı, Debod Tapınağı ve Gran Via gibi önemli noktaların kesişim noktası diyebilirim.

Not: Meydanın yanındaki Hotel Riu’da, Madrid’in bence en güzel manzarasına sahip terası var. Gün batımı için ideal. Giriş ücreti haftaiçi 5 Euro, haftasonu ise 10 euro.

7. Debod Tapınağı (Templo de Debod)

Madrid’de bir Mısır tapınağı görmek şaşırtıcı olabilir ama gerçek. Yaklaşık 4 bin yıl önce, evet 4 bin yıl, Mısır tarafından İspanya’ya gemilerle gönderilmiş ve burada kurulmuş. Bir piramit gibi devasa olmasa da yine de güzel bir tapınak. Yılın bazı dönemlerinde etrafını çeviren havuzda su bulunuyor ve özellikle de akşama doğru ışıklarıyla birlikte olan yansıması çok güzel görünüyor. Tapınak bir tepecik üzerinde olduğu için arka tarafında yürürken Madrid’in bir başka bölümüne göz atabiliyorsunuz. Gün batımını izlemeye buraya gelenler oluyor ama açıkçası bunun için muhteşem bir yer olduğunu söyleyemem. Bir de bu tapınağın altında bir müze var ama onu ziyaret etmeseniz de olur diyebilirim. Sadece bu ilginç tapınağı 15 dakikalığına görmeye gelseniz yeterli olur.

Not: İspanya Meydanı’ndan tam çıktığınız anda tapınağa doğru ilerlerken sağ tarafta güzel bir bina göreceksiniz. Adı Casa Gallardo. Güzel bir tasarıma sahip ve İspanya’nın Kültürel Varlıklar (Bienes de Interés Cultural) listesinde yer alıyor.

Debod Tapınağı

8. Kraliyet Sarayı (Palacio Real de Madrid)

Madrid Kraliyet Sarayı, 3 binden fazla odası ve koleksiyonlarıyla adeta bir lüks müzesi olarak biliniyor. Batı Avrupa’nın ve dünyanın en büyük saraylarından biri. Buna rağmen kraliyet ailesinin burada yaşamadığını söyleyeyim. Burayı resmi işler ve adeta bir ofis olarak kullanıyorlar. Kral geldiğinde, sarayın üzerine 2. bir bayrak çekiliyor. Bu güzel saray Bernini’nin, Paris’teki Louvre Müzesi tasarımlarından esinlenerek tasarlanmış.

  • Madrid Kraliyet Sarayı giriş ücreti: 12 Euro
  • Ücretsiz Giriş: Pazartesi’den Perşembe’ye 16:00 – 18:00 arası (Bir AB ülkesinde geçici de olsa oturum izni olanlara) ve 25 yaş altı öğrencilere

Her ay ücretsiz olarak “nöbet değişimi” ve “dini nöbet değişimi” adı altında 2 adet askeri tören düzenleniyor. Eğer denk gelirseniz mutlaka izlemenizi tavsiye ederim. Saatler ise:

Cambio de Guardia (Nöbet Değişimi): Çarşamba ve Cumartesi günleri 11:00 – 14:00 arası

Dini Nöbet Değişim Töreni (El Relevo Solemne): Her ayın ilk Çarşamba günü (Haziran, Ağustos ve Eylül hariç)

9. Almudena Katedrali (Catedral de la Almudena)

Kraliyet Sarayı ile neredeyse iç içe olan Almudena Katedrali, onlarca yıl süren inşa sürecinin ardından sonunda 1993 yılında açılabilmiş. Yapımında 4 farklı mimar çalıştığı için katedrale uzaktan bakarken bile farklı mimari tasarımların etkilerini görebiliyorsunuz.

  • Almudena Katedrali ziyaret ücreti: 7 Euro
  • Öğrenci Girişi: 5 Euro (25 yaş altı öğrencilere)

Not: Katedralin karşısındaki tepeciğe gün batımını izlemek için uğrayabilirsiniz. Saray ve katedrali içine alan güzel bir kare yakalayabilirsiniz.

10. San Miguel Pazarı (Mercado de San Miguel)

Madrid’in en fotojenik kapalı pazarı diyebilirim. Konumu dolayısıyla biraz turistik ama mutlaka görmeye değer. İçeride çok sayıda tapas, yemek ve içecek satıcısı bulunuyor. İçerideki yemek salonu küçük olsa da en azından biraz bekleyince yer bulunabiliyor. Fiyatlar ise beklenilenden daha ucuz ama diğer herhangi bir pazara göre 1-2’şer euro daha fazla.

11. Restaurante El Botin

Guinness Rekorlar Kitabı’na göre dünyanın en eski restoranı burası. Restoranın girişinde bir Guinness sertifikası da görebiliyorsunuz. Fiyatlar haliyle ortalamanın üzerinde ama Madrid’e göre çok uçuk da değiller.

12. Büyük Meydan (Plaza Mayor)

Plaza Mayor yani Büyük Meydan, Madrid’in en önemli meydanı. Kral 2. Philip’in başkenti Toledo’dan Madrid’e taşımasının ardından güzel bir meydan yaratma isteğiyle yapımı başlamış. Bugün resmi etkinlikler burada yapılıyor veya buradan başlıyor. Hiç herhangi bir şeyin burada protesto edildiğini görmedim. Bu meydandaki hava çok resmi. O işler bir sonraki meydanda.

13. Sol Meydanı (Puerta del Sol)

Aslında “Güneşin Kapısı” anlamına gelen Puerta del Sol, yani Sol Meydanı; adını yarım daire oluşundan alıyor. Burası şehrin kalbi diyebilirim. Yılbaşı kutlamaları ve protestolar burada yapılıyor. Meydandaki Oso y Madroño (Ayı ve Kocayemiş Ağacı) Madrid’in en önemli sembollerinden. Bunu hediyelik eşya dükkanlarında da görebilirsiniz. Eskiden Madrid’in çevresinde bu ağaçlardan ve ayılardan çok varmış. O yüzden bir şekilde sembol haline gelmiş.

Güneşin Kapısı

Sol Meydanı için şimdi size anlatacağım şey öyle her turistin bileceği bir şey değil. Siz renkliyolculuk.com okurlarına özel…. Neyse sadede gelelim:

Meydana karakter veren Eski Kraliyet Postanesi‘nin (Real Casa de Correos) üzerindeki saat kulesindeki saate dikkatlice bakın. Bir gariplik görüyor musunuz? Tekrar bakın… Romen rakamlarına bakın… 1, 2, 3, 4! 4’te bir gariplik yok mu? Romen rakamlarında 4 öyle mi yazılıyor? Tabi ki hayır. Neden öyle olduğuna dair teoriler var. En inandırıcı olan ikisini anlatayım. Birincisi; zamanında saatleriyle ünlü İsviçre’de bir saatçinin başına gelen politik işlerden dolayı destek amacıyla 4’ü aynı onun gibi yapmışlar ve kalmış. İkincisi ve bana daha inandırıcı gelen; bu saatin tasarımcısının inisiyatif alıp, saat tasarımında daha estetik göründüğü düşüncesiyle 4’ü “IV” değil de “IIII” olarak yapmış.

Mola Notu: Eski Kraliyet Postanesi’nin yanında Zapshop adında bir ayakkabı dükkanı var. Onun 3. katında fiyatları gayet makul olan bir kafe var. Oraya çıkıp dinlenerek Sol Meydanı’na kuş bakışı göz atabilirsiniz.

Madrid Gezilecek Yerler

Buraya kadar okuduysanız artık Madrid’i gezmeye hazırsınız demektir. Madrid gezilecek yerler listemin son sırasında Madrid’in en önemli ikinci meydanı yer alıyor. Sona almamın nedeni turunuzu tamamladıktan sonra şehrin merkezinde, yani Sol Meydanı’nda bulunmanız ve buradan gününüze dilediğiniz gibi devam edebilme kolaylığı elde etmenizdi. Şimdiden keyifli geziler dilerim. Merak ettikleriniz olursa yorum yazarak belirtebilirsiniz.

Madrid’e birkaç günlüğüne geliyorsanız bu yazıma göz atmanızı tavsiye ederim: Madrid Müzeleri Rehberi

Bu Yazıyı Paylaşın
Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
Scroll to Top