Banteay Kdei Tapınağı, iki günlük Angkor Wat turumda son ziyaret ettiğim tapınaktı. Sabahın erken saatlerinde başlayan tapınak serüvenimin son anlarında hem mutlu hem de yorgundum. Tuktuk’ta biraz dinlenip, Tuktuk şoförüyle muhabbet ederken çantamda son kalan lokumlardan da ikram ettim. “Turkish Delight” tanıtımından sonra Banteay Kdei Tapınağı’nı gezmeye başladım.
Kral Jayavarman’dan Bir Başka Eser
Banteay Kdei, ‘Budist rahiplerin kalesi / odası’ gibi bir anlama sahip. Tek başına diğer tüm krallardan daha fazla yapı inşa ettiren Kral VII Jayavarman’ın isteği üzerine, Banteay Kdei Tapınağı 13. yüzyılda inşa edilmiş. Küçük bir alan üzerinde kurulu bu tapınak, neredeyse diğer tüm tapınaklardan daha az kalabalıktı. İçeride, bir güvenlik görevlisi ve bir Buda heykelinin yanındaki dilenci dahil toplamda 7-8 kişi anca görmüşümdür. Tapınağa girmeden hemen önce, Kamboçyalı yaşlı bir adamın bir deri bir kemik kalmış iki inek ile birlikte yandaki tarlada beklediğini gördüm. Kamboçya’nın ne kadar fakir bir ülke olduğunu anlatan karelerden biriydi. Ardından diğer tapınaklarda olduğu gibi burada da resim çizen ve hediyelik eşya satmaya çalışan çocukları fark ettim. Aslında aralarında güzel resimler de vardı.
Banteay Kdei Tapınağı
Banteay Kdei Tapınağı, birbiriyle bağlı ve aralarında geçişler yapılabilen koridorlardan oluşuyor. Bazı koridorların yıkılmış bölümleri arasında dolaştığınız da oluyor. Duvarlardaki taş işleme ve figürlerin iyi durumda olduğunu söyleyebilirim. Özenle çizilmiş şekillerin fısıldadığı hikayeyi anlamaya çalışmak eğlenceliydi. Belki en etkilendiğim tapınak Banteay Kdei değildi ama en rahat gezdiğim tapınak kesinlikle burasıydı. Eğer birkaç günlük giriş kartlarından almışsanız ve vaktiniz de varsa, bu tapınağı da listenize ekleyebilirsiniz. Aksi taktirde bir şey kaybetmezsiniz diye düşünüyorum.
