Yeni Zelanda Kamp Yolculuğu (41. – 50. Günler)

Yeni Zelanda’daki kamp serüvenimin 41. ve 50. günleri arasında güney adasının kuzeydoğusundan güneyine doğru indim. Gün gün detaylar için yazımın devamına göz atınız.

03.09.2022 Not: Gittiğim dönem 1 NZD 2.5 TL civarıyken, artık 11 TL

Yeni Zelanda Kamp Rotası ve Bilgileri
Franz Josef’ten Dunedin’a Kamp Yolculuğum (Büyük resim için tıklayın)

Yeni Zelanda’da Kamp Yolculuğu

41. Gün


Rota: Franz Josef Buzulu (Kasabası) > Bendigo (320 Km)

Kamp Yeri: Bendigo Freedom Camping (Ücretsiz)

Geniş bir ağaçlıklı alan üzerine kurulu bu kamp alanı Dunstan Gölü kenarında yer alıyor. Hem çadır için hem de araçta uyumak için güzel bir kamp alanı. Piknik masası olmasa da, ücretsiz su ve tuvalet imkanı var. Birkaç gece kalınabilecek bir kamp alanı olarak tavsiye ederim.

Gezdiğim Yerler: Şovalyelerin Yeri Seyir Noktası (Knights Point Lookout), Haast, Yıldırım Deresi Şelalesi (Thunder Creek Waterfalls), “Fantail” Şelalesi, Mavi Havuz (Blue Pools), “The Neck” Seyir Noktası, Hawea Gölü Seyir Noktası

Günün Özeti: Fox ve Franz Josef buzullarına veda etme vakti geldi. 08:30’da kamp yerinden ayrılarak ilke önce Mahapohu Gölü’ne gittim. Hurma, süt ve yulaftan oluşan bir çeşit İngiliz kahvaltısı hazırladım. Hem tok tutuyor, hem yapımı kolay hem de ucuz. Yeni Zelanda’daki kamp hayatımda öğrendiğim faydalı şeylerden biri bu kahvaltı karışımı. Moladan sonra Şovalyelerin Yeri Seyir Noktası’na uğradım. Bu noktadan; pengen, yunus ve balina gibi canlıların görülebileceği söylense de ben hiçbirine denk gelemedim. Ardından Haast’a uğrayarak, litresi 2.29 NZD (6 TL) olmak üzere benzin aldım. Hokitika’da, buzul kasabalarında ve Wanaka’da daha ucuz. Haast’tan sonra 28 metrelik Yıldırım Deresi Şelalesi’ni ziyaret ettim. Şelale ziyaretimin ardından acıkınca, “Pleasant Flat” adlı bir kamp yerine uğrayarak yemek hazırladım: İtalyan usülü domates soslu makarna + tuna. Bu kamp yerinde üzeri kapalı bir alan içerisinde birkaç tane piknik masası bulunuyor. Mola için ideal bir yer. Enerji topladıktan sonraki durağım “Fantail” adındaki bir şelaleydi. Burada şelaleden ziyade, önündeki geniş taşlık alandaki “sanat çalışmaları” ilginçti. Buraya gelen herkes çeşitli boyutlardaki taşları üst üste veya yanyana dizerek ilginç şekiller oluşturmaya çalışıyor. Taşlarla biraz vakit geçirdikten sonra Mavi Havuzlar adlı doğa harikası bir yeri ziyaret ettim. Su o kadar temiz ki uzaktan bakınca bile dibi görünüyor. Yüzmek için inanılmaz güzel doğal havuzlar var. Burada biraz dinlendikten sonra, iki farklı seyir noktasından Wanaka Gölü ile Hawea Gölü’nü hakim noktalardan görme fırsatım oldu.

Blue Pools - New Zealand Travel Guide
Mavi Havuz (Blue Pools)

42. Gün


Rota: Bendigo

Kamp Yeri: Bendigo Freedom Camping (Ücretsiz)

Gezdiğim Yerler: 

Günün Özeti: 10 gündür neredeyse hiç durmadan gezdikten sonra artık dinlenme vakti geldi. Bugünü kamp yerinden ayrılmadan dinlenerek geçirdim. Yine de alışkanlık olduğu için erken kalktım. Peynirli omlet yapmayalı da uzun zaman olmuştu. Artık neredeyse her gün ara öğünlerde fıstık ezmesi ve muzlu sandviç yiyordum. Bu arada bunu ilk defa duyduysanız denemenizi tavsiye ederim. Bugün aracın içini de temizleme ve düzeltme imkanım oldu. Aracın dışını ise hiç temizlememe gerek kalmıyor. Yeni Zelanda’da hava o kadar temiz ki, yağmur yağınca pırıl pırıl oluyor araç. Samsun’da ise yağmur yağınca arabayı yıkamak gerekiyordu… Bu arada bugün radyoda dinlediğime göre Nelson’daki iki ücretsiz kamp alanını kapatmışlar. Sebepse kıymet bilmez sorumsuz kampçılar. Maalesef Yeni Zelanda’da her geçen gün bir başka ücretsiz kamp alanını kaybediyoruz. 🙁

Dunstan Gölü - Yeni Zelanda

43. Gün


Rota: Bendigo > Wanaka (50 Km)

Kamp Yeri: Bendigo Freedom Camping (Ücretsiz)

Gezdiğim Yerler: “Have a Shot” Okçuluk ve Atış Tesisi

Günün Özeti: Dünü iyice dinlenerek geçirdikten sonra bugün Wanaka’ya doğru gezmeye çıktım. Yol üzerinde tabelasına rastladığım bir okçuluk ve atıcılık tesisine uğradım. Sabah erke olduğu için benden başka müşteri yoktu. Tesisin sahibi ise yaşlı bir tonton amcaydı. Biraz muhabbet ettikten sonra 15 NZD (40 TL) ödeyerek 20 dakikalığına ok atma bölümlerinden birine geçtim. İlk başta çok kötü atınca yaşlı amca: “Daha kötülerini görmüştüm iyisin yine.” dedi gülümseyerek. E tabi o andan sonra biraz hırs yapınca çok daha iyi atmaya başladım ve yaşlı amcamızı şaşırtmayı başardım. Belki kimse olmadığından, belki de bana kıyak geçmek istediğinden bilemiyorum ama bana ekstra 20 dakika daha ok atma imkanı tanıdı. Ardından teşekkür edip çıkmadan çnce bana bir dünya haritası göstererek şehrimin üzerine bir raptiye koymamı söyledi. Bir heyecanla acaba Türkiye’mizin üzerinde kaç raptiye var diye baktım. Samsun’un üzerine 2. raptiyeyi (Mavi) ben eklemiş oldum. İstanbul’da hiç raptiye olmaması ilginç geldi. Bu arada her gün Yeni Zelandalı ziyaretçileri olduğundan, harita üzerinde Yeni Zelanda raptiye eklemekten paramparça olmuş. Ayrıca Avrupa’nın da neredeyse tamamı raptiyelerle kaplıydı. Eğlenceli bir iki saatin ardından kamp yerine geri dönerek, dinlenmeye devam ettim. Akşam yemeği için bol bol vaktim olduğundan, bu sefer nohutlu pilav hazırladım.

Yeni Zelanda'da Okçuluk ve Atıcılık Tesisi: Have a Shot, Wanaka

44. Gün


Rota: Bendigo > Wanaka > Glenorchy (230 Km)

Kamp Yeri: Kinloch Campsite (13 NZD / 30 TL)

Gezdiğim Yerler: Puzzling World, Arrowtown, Queenstown

Günün Özeti: Wanaka’daki son günümde Puzzling World adlı bir eğlence merkezini ziyaret ettim. Buradaki keyifli birkaç saatin ardından Arrowtown’a geçtim. Arrowtown, eski bir altın madeni kasabası. Oldukça küçük olan bu kasabada çoğunlukla Çinli işçi ve aileleri ikamet etmiş. Bugün bu küçük ama tatlı kasabayı çok sayıda Çinli turist ziyaret ediyor. Queenstown’a geçerken 1 saatliğine de olsa uğramanızı tavsiye ederim. Arrowtown’dan sonra Queenstown’a geçerek kısa burada kısa bir mola verdim. Queenstown küçük olmasına rağmen turistik ve güzel bir şehir. Dağların arasında yer alan uzun bir göl olan Wakatipu Gölü, şehre muhteşem bir atmosfer katıyor. Çok pahalı bir şehir olmasa burada bir süre kalıp çalışmayı düşünebilirdim.

Puzzling World gezi yazısını okumak için: Labirentlerin En Güzeli: Puzzling World

Puzzling World - Wanaka Rehberi, Yeni Zelanda Gezi Rehberi

45. Gün


Rota: Glenorchy

Kamp Yeri: Kinloch Campsite (13 NZD / 30 TL)

Gezdiğim Yerler: Routeburn Doğa Yürüyüşü (Routeburn Great Walk)

Günün Özeti: Sabah 06:00 gibi kamp yerinden ayrılarak Routeburn Doğa Yürüyüşü başlangıç notkasına hareket ettim. Routeburn Yürüyüşü, 2-4 gün arasında tamamlanabilen 32 kilometrelik bir parkura sahip. Burada yürümek için ideal sezon Ekim-Mayıs ayları olarak belirlenmiş. Diğer büyük doğa yürüyüşlerinde olduğu gibi burada da yalnızca ilk günkü etabı tamamladım. Asma yaya köprüleri, küçük tertemiz göletler, muhteşem bir doğa… En beğendiğim doğa yürüyüşlerinden biri oldu. Her fitness seviyesinden ve her yaştan kişiye hitap eden bir ilk gün etabına sahip. Devamında biraz daha zorlaşsa da, günübirlik bir yürüyüş için bile buraya gelinir. Zaten benim gibi sadece günlerini değerlendirmeye gelen çok sayıda doğa sever gördüm. Yürüyüşün tamamını yürümek için ekipmanıyla ve sırt çantasıyla gelenlerin sayısı da az değildi. Yalnız içlerinden bir tanesi kendinden büyük sırt çantasını taşıyarak yürümeye çalışan bir gezgindi (backpacker). Daha yürüyüşün başında zorlanmaya başladığı yürüyüşünden belliydi. 32 kilometre o şekilde nasıl geçecek bilemiyorum. Routeburn Yürüyüşü’nün ardından Glenorchy’e geçmek için bu güzel milli parka veda ettim. Yol üzerindeki bir piknik noktasında bir şeyler yedikten sonra da kamp alanına geri döndüm.

Routeburn Doğa Yürüyüşü - yeni zelanda'da kamp

46. Gün


Rota: Glenorchy > Kingston (95 Km)

Kamp Yeri: Kingston Lake Spot (Ücretsiz)

Gezdiğim Yerler: Queenstown

Günün Özeti: Routeburn Yürüyüşü’nün ardından konakladığım Kinloch’tan, Queenstown’a doğru yola çıktım. Queenstown, popüler olduğu kadar pahalı da bir şehir. Çok sayıda genç gezgin Queenstown’u bir nevi eğlence şehri olarak gördüğünden buraya akın ediyor. O yüzden konaklama ve iş bulma seçenekleri açısından büyük rekabet var. Eğer maddi açıdan rahat olsaydım, bu güzel şehirde uzun bir süre kalabilirdim. Göl kıyısındaki büyük parkında gezerken “frizbi golf” adında bir oyuna ve frizbiler için metal haznelere rastladım. Bildiğimiz golf gibi uzaktan bu metal haznelere frizbileri denk getirerek oynanan güzel bir oyun. Hatta spor olarak kabul edildiğini bile okudum. Yeni Zelanda’da turnuvaları da varmış. Bizde de birçok kişinin hoşuna gideceğini düşünüyorum. Queenstown’ta bir iki saat gezdikten sonra, önce bir ayakkabı mağazasına giderek ayakkabılarımı iade ettim. Auckland’da ucuza aldığım trekking ayakkabıları umduğumdan da dayanıksız çıktı. Daha sonra ise Kingston’daki kamp yerine geçerek günü dinlenerek tamamladım.

Disk golf sporu, Yeni Zelanda'da frizbi golf

47. Gün


Rota: Kingston > Te Anau (150 Km)

Kamp Yeri: Fishing Point (Ücretsiz)

Gezdiğim Yerler: Kingston, Te Anau Kuş Koruma ve Bakım Merkezi

Günün Özeti: Dünyanın suyu en temiz 2. gölü olan Wakatipu Gölü’ne veda ederek Kingston’dan ayrıldım. Bir sonraki hedefim Kepler Doğa Yürüyüşü için Te Anau’ydu. Kingston ile Te Anau arasında gezilecek ve görülecek neredeyse hiçbir şey yok. Dağlar, tarım arazileri ve 2-3 küçük yerleşi biriminden oluşan sade bir güzergah. Te Anau’ya vardığımda ilk önce benzin aldım ve ardından kütüphaneye geçtim. Te Anau’daki kütüphanede ücretsiz internet, şarj ve bilgisayar kullanımı imkanı var. Burada 1-2 saat kaldıktan sonra ‘Te Anau Kuşları Koruma ve Bakım Merkezi’ne uğradım. Nesli tehlike altında olan Takahe türü gibi kuşların sayılarının arttırılması dahil çeşitli programlar yürütüyorlar. Kuşları görmek için yürünen kısıma, Yeni Zelanda’ya özgü bazı kuş türleri hakkında bilgi panoları da yerleştirmişler. Sabah erken saatlerde de ücretsiz rehberli turlar düzenliyorlar. Burada yarım saat kadar geçirdikten sonra ‘Fishing Point’ adlı kamp yerine geçerek günü tamamladım.

Dünyanın en saf 2. gölü: Wakatipu Gölü, Yeni Zelanda Gölleri

48. Gün


Rota: Te Anau

Kamp Yeri: Fishing Point (Ücretsiz)

Gezdiğim Yerler: Kepler Doğa Yürüşü (Kepler Great Walk)

Günün Özeti: Kamp yerinden sabah 7:30’da ayrılıp, Fraser Sahili’deki piknik masalarına geçerek; Süt + Yulaf + Hurma karışımı, müsli ve muzdan oluşan enerji verici bir kahvaltı yaptım. Ayrıca yanıma ekstra muz, tuzlu fıstık + kuru üzüm karışımı ve yeterince su alarak Kepler Yürüyüşü için hazırlandım. Kepler Doğa Yürüyüşü, Yeni Zelanda’nın 9 büyük yürüyüşünden biri. Başlanılan yerde bitirilebilen, 60 kilometre uzunluğunda daire şeklinde bir rotası var. Ben tamamını yürümeyeceğimden; bugün sadece “Rainbow Reach” araç park yerinden Moturau Kamp Noktası’na kadar olan 6 kilometrelik kısmını yürüdüm. Ormanlık alan içerisinde toplamda 12 kilometrelik güzel bir yürüyüş oldu. Yalnız Moturau Kamp Noktası’na çok yaklaşmışken, “Shallow Bay” adı bir başka Kamp Noktası’na da 15 dakikada mesafede olduğumu görünce, gelmişken oraya da bir göz atayım demiştim. Zemin çok çamurlu olduğu için vazgeçip dönerek Moturau Kamp Noktası’na doğru tekrar yürüdüm. Sonradan öğrendiğime göre orası bir çıplaklar kampıymış. İlginç bir şok yaşamaya ramak kalmış meğerse. 😀

Kepler Track - New Zealand Great Walks

49. Gün


Rota: Te Anau > Gore (150 Km)

Kamp Yeri: Gore A&P Shpwground (5NZD / 13TL)

Gezdiğim Yerler: Kepler Doğa Yürüyüşü

Günün Özeti: Te Anau’daki ikinci günümde Kepler Yürüyüşü’nün bu sefer; Kepler Yürüyüşü araç park yerinden Brod Koyu’na kadar olan kısmını yürüdüm. Yürümesi kolay bir rota üzerinde birbirinden güzel ağaçların arasından ilerleyerek, Te Anau Gölü kıyısındaki Brod Koyu Kamp Noktası’na ulaştım. Bu kamp alanı küçük olsa da, yine de üzeri kapalı oturma ve yemek hazırlama alanı bulunuyor. Ayrıca göl kıyısındaki küçük bir plaja çok yakın. Bu milli parktaki ikinci günümde toplamda 11 kilometre yürüdükten sonra artık Te Anau’ya veda etme vaktim geldi ve Gore’a doğru yola çıktım. Te Anau ile Gore arasında gezilecek veya görülecek neredeyse hiçbir şey yoktu. Yeni Zelanda nüfusunun yalnızca %20’si Güney Adası’nda yaşadığından, bazen onlarca kilometre bir yerleşim birimine veya bir başka araca rastlamadığınız rotalar denk gelebiliyor. Gore’a vardığımda Countdown’a (süpermarketlerden biri) gittim ama ne meyve ne de sebze adına koca markette hiçbir şey kalmamıştı. İlk defa böyle bir şey gördüm. Sanki savaş çıkacakmış gibi her şeyi bitirmişler, ekmeği bile! Ardından New World’e (Bir başka süpermarket) gittim ve gıda stoğumu yeniledim. Artık kamp yerine geçmeye hazırdım. İlk önce ‘Gore Country Club’ adında bir yere gittim. Çadır kurulamayan küçük bir araç park yerinden ibaretti. Daha sonra ‘A&P Showground’a geçerek mutlu sona ulaştım.

Yeni Zelanda'da Yolculuk Bilgileri - yeni zelanda'da kamp

50. Gün


Rota: Gore

Kamp Yeri: Gore A&P Shpwground (5NZD / 13TL)

Gezdiğim Yerler: Hokonui Kaçak İçki Müzesi (Hokonui Moonshine Museum)

Günün Özeti: Hem önceki günlerdeki doğa yürüyüşlerinden hem de kamp yolculuğunun kendi getirdiği yorgunluktan olsa gerek saat 10’da ancak uyanabildim. Bugün ilk defa krep (akıtma) hazırladım. Malzemelerim; 1 bardak un + yarım bardak süt + 2 yumurta ve biraz tarçından oluşuyordu. Fıstık ezmesi ve muz ile birlikte yenilebilecek bir başka kahvaltı çeşidini daha listeme eklemiş oldum. Gore, çok büyük olmayan bir yerleşim birimi. Buradaki güzel bir müze dikkatimi çekti: Hokonui Kaçak İçki Müzesi (Moonshine Museum). Bu müzede, hem bu bölgenin tarihine hem de Yeni Zelanda’daki hayata dair ilginç notlar var. Müzeye adını veren Viski türü, yeni bir hayat için buraya göç eden İskoçyalıların elinden çıkmış. İskoçyalıların viskileriyle meşhur olduğunu biliriz. Yalnız buraya sadece viskilerini değil, farklı Hristiyanlık mezheplerini de getirmişler. Hal böyle olunca zamanla artan içki tüketiminin getirdiği toplumsal rahatsızlıklar nedeniyle, içkiyi yasaklamaya kadar giden kampanyalar yürütülmüş. Bu müzede birkaç on yıllık bir toplumsal yaşam süreci ele alınarak, bu dönem güzel ve özel görsellerle anlatılmış. Bu müzedeki asıl ilgimi çeken şey ise İstanbul’da üretilmiş sekiz köşeli bir saatti. Bu antika saatin Yeni Zelanda’ya olan yolculuğu Ürdün’ün başkenti Amman’daki bir tren istasyonundan başlamış. Birkaç ANZAC askeri arasında elden ele dolaşarak Yeni Zelanda’ya kadar gelmiş. Saatin nasıl ve kimden satın aldığı ise bilinmiyormuş. Müzedeki turun sonunda, dilerseniz bir zamanların meşhur ama yasak olan ‘Hokonui’ viskisini ücretsiz tadabiliyorsunuz. Viskiyle pek aram olmadığından, önce kütüphaneye ardından da kamp yerine geçerek Yeni Zelanda’daki bir başka güzel günü daha tamamladım.

Eski bir tren istasyonu saati, Hokonui Moonshine Museum - Gore - yeni zelanda'da kamp
Bu Yazıyı Paylaşın
Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
Scroll to Top