Yeni Zelanda’Daki kamp serüvenimin 71. ve 80. günlerinde kuzey adasının güneyinden Taupo’ya kadar çıktım. Gezi notları için sayfayı kaydırınız.
Yeni Zelanda Kamp Yolculuğu
71. Gün
Rota: Wellington
Kamp Yeri: Belmont Regional Park (6NZD / 14TL)
Gezdiğim Yerler: Parlamento Turu, Wellington Botanik Bahçesi, Teleferik Müzesi
Günü Özeti: Wellingto’daki ilk gezi günüme 1 saatlik ücretsiz bir Parlamento Turu ile başladım. Eşyalarınızı girişte resepsiyona bıraktıktan sonra, bir yetkili eşliğinde parlamentonun önemli bölümlerini ziyaret edebiliyorsunuz. Tur boyunca öğrendiğim ilginç bilgilerden biri meclis oturumlarını halkın direkt buraya gelip balkondan izleyebilmesiydi. Bir an için düşündüm acaba bizde olabilir mi aynı şey diye ama potansiyel sonuçlarını gözümün önüne getirince olmaması daha iyi gibi sanki. Parlamentonun ardından tarihi teleferik hattı ile Botanik Bahçesi’nin olduğu tepeye çıktım. 5 dakikalık bir yolculuk için 4 NZD (11TL) ödemeniz gerekiyor. Açıkçası beklediğimden kısa ve manzarası eksik bir yolculuk oldu. Tepeye çıktıktan sonra şehre hakim bir açı yakalıyorsunuz. Hemen bu nokta küçük bir teleferik müzesi var. tarihi teleferikle ilgili bilgileri okumak ve eskiden kullanılmış iki vagonu görmek için uğranabilir. Ardından Botanik Bahçesi’nde huzurlu bir yürüyüşe çıktığımda Yeni Zelanda’ya özgü ‘Tui’ kuşuna rastladım. Boğazının altındaki beyaz püskülü çok şık duruyordu.
72. Gün
Rota: Wellington
Kamp Yeri: Belmont Regional Park (6NZD / 14TL)
Gezdiğim Yerler: Wellington Sanat Galerisi, Şehir ve Deniz Müzesi, Atatürk Parkı
Günün Özeti: Öncelikle Atatürk Parkı’nı ziyaret ederek güne başladım. Ardından Wellington Sanat Galerisi’ni ziyaret ettim. Yenileme çalışmaları vardı o yüzden pek fazla bir şey göremedim. Günün devamında ziyaret ettiğim Şehir ve Deniz Müzesi’ni çok beğendim. 3 katlı bu müzede, yaratıcı modern eserler olduğu kadar tarihi eserlere de yer vermişler. Bu müze ile ilgili yayınlayacağım yazıda daha detaylı anlatacağım. Wellington’daki bir başka güzel günün ardından kamp yerin geçmeden önce uzun zaman sonra bir pizza aldım. Kamp yolculuğu sırasında akşam yemeği hazırlamamak bir lüks adeta.
Wellington’daki Atatürk Parkı’nı anlatan gezi yazısı: Atatürk Anıtı
73. Gün
Rota: Wellington
Kamp Yeri: Belmont Regional Park (6NZD / 14TL)
Gezdiğim Yerler: Te Papa Müzesi
Günün Özeti: Wellington’daki Te Papa Müzesi’nde, Gelibolu Savaşı’nın 100. yılına özel bir bölüm açmışlar: Gelibolu: Savaşımızın Boyutu. Erkenden Te Papa Müzesi’ne gittim ve hem bu güzel müzeyi hem de Gelibolu Sergisi’ni ziyaret ettim. Te Papa Müzesi, şimdiye kadar Yeni Zelanda’da gördüğüm en güzel müzeydi diyebilirim. Çoğu bölümünün ücretsiz olması şaşırtıcı. Birbirinden özel sergilerin ve bölümlerin bir arada bulunduğu değerli bir müze. Yeni Zelanda’nın Ulusal Müzesi olarak geçtiğinden, Yeni Zelanda ve Maori tarihinden güzel eserlere de yer veriyorlar. Ayrıca Yeni Zelanda’da yaşayan canlılara ait detaylı bilgilere de ulaşılabiliyor. Bu güzel müzede zamanın nasıl geçtiğini anlayamıyorsunuz. Te Papa Müzesi ziyaretimden sonra, Wellington’ın popüler caddelerinden biri olan Cuba Street’e gittim ama umduğumdan çok daha sakin bir caddeydi. Bir kez daha gördüm ki gezi broşürleri aynı fal gibi, pek inanma ama onsuz da kalma.
Te Papa Müzesi’nde Gelibolu rüzgarları:‘Gelibolu: Savaşımızın Boyutu’
74. Gün
Rota: Belmont > Cape Palliser > Martinborough (170 Km)
Kamp Yeri: Martinborough’da ‘Workaway’ – Gönüllü Çalışma Projesi (Ücretsiz Konaklama)
Gezdiğim Yerler: Putangirua Tepeleri (Putangirua Pinnacles)
Günün Özeti: Martinborough’daki Yeni Zelandalı bir aileyle buluşmak üzere Wellington’dan ayrıldım. Bu sırada bir başka film seti olarak kullanılmış yerin daha rotam üzerinde olduğunu gördüm. Cape Palliser’e yakın bir konumda bulunan Putangirua Tepeleri, ‘Yüzüklerin Efendisi: Kralın Dönüşü’ filminde kullanılmış. Legolas, Aragorn ve Gimli’nin Ölüler Ordusu’nu bulmak için aralarından yürüdüğü ilginç kaya yapılarının olduğu yer burasıymış. Özel düzenlenmiş bir yürüyüş yolu ile kayalara ve tepelere hakim noktalardan geçebiliyorsunuz. Burada 2-3 saat kadar kaldıktan sonra Yeni Zelanda’nın şarap merkezleri arasında yer alan Martinborough’ya geçtim. 10 gün kadar burada Yeni Zelandalı bir aileye yardım edeceğim. Ücretsiz konaklama seçenekleri ile ilgili daha sonra detaylı bir yazı paylaşacağım.
75. Gün
Rota: Martinborough > Hunterville (190 Km)
Kamp Yeri: Vinegar Hill Camp Ground (Ücretsiz)
Gezdiğim Yerler: Dev Kivi Heykeli, Te Apiti Rüzgar Türbinleri, ‘Stormy Point’
Günün Özeti: Martinborough’dan sonra kamp yolculuğuma kaldığım yerden devam ettim. İlk önce küçük bir kasabadan geçerken dev bir kivi heykeli gördüm. Yeni Zelandalılar kivilere fena halde aşık. Çirkin de bir hayvan aslında niye bu kadar kafayı takmış durumdalar bilemiyorum. Bir sonraki durağım Te Apiti rüzgar türbinleriydi. Rüzgar türbinlerini sadece rüzgar olmadığında duruyorlar sanıyordum. Meğerse rüzgar çok şiddetlyise sistem otomatik olarak kendini kapatıyormuş. İnsan her gün bir şey öğreniyor. Türbinlerden sonra ‘Stormy Point’ adlı bir yerde durdum. Benim ilgi alanıma girmese de, dünyanın en iyi korunmuş eski nehir yataklarından biri bu noktadan gözlemlenebiliyor. Burada çevreyi biraz gözlemledikten sonra kamp yerine geçtim.
76. Gün
Rota: Hunterville > Tongariro Milli Parkı (95 Km)
Kamp Yeri: Waikoko Campsite (Ücretsiz)
Gezdiğim Yerler: Dünyanın Lastik Çizme Başkenti: Taihape
Günün Özeti: Yeni Zelanda’da her gün bir başka ilginçlikle karşılaşmaya devam ediyorum. Tongariro Milli Parkı’na doğru giderken, kendisinin ‘Dünyanın Lastik Çizme Başkenti’ olduğunu iddia eden bir kasabaya denk geldim. ‘Neden lastik çizme?’ sorusunun cevabını öğrenmek için iSite’a uğradım. Bunu 30 yıl önce sıkıntı çeken kasaba ekonomisini canlandırmak için yaptıklarını söylediler. O dönem bir şarkıdan esinlenerek kasabaya böyle bir unvan kazandırmanın faydalı olacağını düşünmüşler ve başarılı da olmuşlar. Her yıl düzenli olarak Dünya Lastik Çizme Günü’nü çeşitli etkinliklerle kutluyorlar. Bu küçük kasabada ayrıca bir de mescit gördüm. İslami Merkez şeklinde bir tabela görünce gidip görmek istedim. Tek katlı bir bina içerisinde bir çeşit dernek havasında bir yer olduğunu söyleyebilirim. İçeride namaz kılmak için bir odası da vardı. Taihape’de 1-2 saat geçirdikten sonra hava bozuk olduğu için direkt kamp yerine geçtim.
77. Gün
Rota: Taupo
Kamp Yeri: Reid’s Farm (Ücretsiz)
Gezdiğim Yerler: Tokaanu Termal Havuzları, Taupo Gölü
Günün Özeti: Yeni Zelanda’nın 9 büyük doğa yürüyüşünden biri olan ‘Tongariro Kuzey Turu’ adlı yürüyüş için hava şartları pek uygun değildi. Yürümek istediğim bölümde de mevsimsel bozukluklar oluştuğunu öğrenince, gelecekte bir gün görüşmek üzere Tongariro’ya veda ettim. İlk önce ‘Tokaanu Termal Havuzları’ adlı yere gittim. Havuzlardan ziyade asıl ilgimi çeken kısa da olsa bir termal yürüyüş parkuruna sahip olmasıydı. Rotorua’dan sonra beni pek tatmin etmese de, en azından ilginç bir mola imkanım olmuş oldu. Tokaanu’dan sonra Taupo’ya doğru yola çıktım. Önümde uzun bir gün vardı ve hava açmaya başladı. Taupo Gölü kıyısında güzel bir mola yeri görünce durdum ve uzun bir süre dinlendim. Taupo’daki kamp yeri için acele etmeme gerek yoktu.
78. Gün
Rota: Taupo
Kamp Yeri: Reid’s Farm (Ücretsiz)
Gezdiğim Yerler: Huka Şelaleleri
Günün Özeti: Aslında bugünü dinlenme günü olarak geçirecektim ama kamp yerim Huka Şelaleleri’ne sadece birkaç km uzaklıkta olunca şelaleleri ziyaret etmeden duramadım. Huka Şelaleleri, 11 metre yükseklikten saniyede 220.000 litre hızla akan bir su hızına sahip olan güçlü bir şelale sistemi. Turist tekneleriyle şelale turları düzenleniyor ancak suyun hızı nedeniyle pek yaklaşamıyorlar. Şelalelerin oluşturduğu nehir boyunca birkaç tane seyir terası bulunuyor. Giriş ise ücretsiz.
79. Gün
Rota: Taupo
Kamp Yeri: Reid’s Farm (Ücretsiz)
Gezdiğim Yerler: Taupo
Günün Özeti: Taupo’nun merkezinde bir gezintiye çıktım. Burası göl kıyısında güzel bir kasaba. Yeni Zelanda’ya yerleşmek isteyenlere tavsiye edilebilecek bir şehir. Neredeyse Yeni Zelanda’daki her yerleşim biriminde olduğu gibi burada da Türk dönercileri var. Yeme içme imkanları açısından zengin. Ayrıca gezilecek yerler açısından da. Bir kütüphanesi var ki çok güzel. Ücretsiz internet ve şarj imkanı da sunuyor. Bir gezgin için olmazsa olmazlardan… Taupo’da gezinirken ilginç bir aktivite ile karşılaştım. Göldeki kırmızı bayraklı deliğe bir golf topu denk getirmeniz halinde 10.000 NZD (27.500TL) kazanıyorsunuz. 15 NZD (40TL) ödeyerek 18 top kullanma şansınız oluyor. Yalnız gördüğüm kadarıyla platformu denk getirmek bile büyük marifet. Aslında denemek istedim ama deneyenlerdeki başarısızlığı görünce ne kadar zor olduğunu fark ederek vazgeçtim. Yine de nadiren de olsa para ödülünü kazananlar çıkıyormuş.
80. Gün
Rota: Taupo
Kamp Yeri: Reid’s Farm (Ücretsiz)
Gezdiğim Yerler: Aratiatia Barajı, Lava Glass Cam Stüdyosu, Huka Honey Hive,
Günün Özeti: Güne Aratiatia Barajı ziyareti ile başladım. Barajın suyunu dengelemek için kapaklarını açtıkları anı görmek isteyenlerin sayısı bir hayli fazla oluyor. Yüksek miktardaki suyun küçük bir nehre transferini izleyebiliyorsunuz. Mutlaka görülmesi gereken bir yer olmasa da, Taupo’daysanız ve vaktiniz varsa değerlendirilebilirsiniz. Barajdan sonra Lava Glass adlı cam atölyesi ilginç şekillere sahip cam ürünlerin üretildiği bir yere geçtim. Mağazalarında satışa sundukları arasında beğendiklerim olmadı değil ama bir gezgin bütçesi için fiyatlar yüksekti. Çalışanlarla konuşurken, “Türkiye’ye de göndeririz hediyelik düşünürseniz.” dediler. Mağazalarının yanında kendi oluşturdukları bir de bahçeleri var. Bu bahçede çoğunluğu çiçek tasarımları olmak üzere çeşitli cam tasarımlarını sergiliyorlar. Bu güzel bahçeyi görmek için 7.5 NZD (20 TL) ödemeniz yeterli. Cam atölyesinden sonra ‘Huka Honey Hive’ adlı özellikle bal ürünleriyle popüler bir yere gittim. Yeni Zelanda ve Avustralya’nın ‘Manuka’ adlı meşhur ballarından tattım ama pek beğenmedim. Baldan daha çok, tadı azaltılmış katı reçel gibiydi. Bugünkü Taupo turumun ardından kamp yerine geçtim. Garip bir adam ile mecburen tanıştım. Ormanda bir evde yaşadığını söylese de evsiz biri gibi görünüyordu. Kamp yerindekilerle sırayla konuşmaya çalıştı. Zararsız biriydi gerçi ama yine de birçok kişi rahatsız oldu adamın bu gereksiz samimiyetinden. Bir süre sonra kendiliğinden kamp yerinden ayrıldı.
