Siem Reap sokak pazarları, Kamboçya’daki sokak pazarları arasında en ünlü olanlarından. Aslında kapalı alanda yer alıyorlar. Siem Reap’te 3 tane önemli ve farklı büyüklüklerde pazar var. Bunlar; Night Market, Art Center Market ve Angkor Market. Night Market diğerlerine göre daha büyük olsa da, fiyatlar ve ürün çeşitliliği genelde aynı. Night Market’teki bazı dükkanlar, Art Center Market’tekiler ise sürekli açık. Angkor Market’teki satıcılar sadece akşamları dükkanları açıyor. Çanta almak için dolaştığımda bu şekilde gözlemlesem de, farklı günler için farklı uygulamalar olabileceğini de göz önünde bulundurmak lazım. Bu 3 pazar da Siem Reap’in en gözde sokağı olan Barlar Sokağı‘na yürüme mesafesinde ve her daim kalabalık.
Siem Reap'deki Pazarlar
Siem Reap’teki Gece Pazarı (Night Market) ve diğer pazarlarda birbirinden ilginç o kadar çok şey var ki… Sadece içerilerinde gezerek bile zaman geçiyor. Çeşitli ağaçlardan yapılmış oyma aksesuar ve dekorasyon ürünleri, Budizm ve Hinduizm‘den esintiler sunan heykeller, ilginç dizaynlı tişört ve çantalar, takı ürünleri, mutfak ürünleri, el yapımı aletler… Ürünlerin kalitesi yüksek olmasa da, yine de kendiniz veya bir başkası için alınacak bir şeyler bulabilirsiniz. Genelde de aynı ürünleri birçok satıcıda göreceksiniz. O yüzden biri çok yüksek fiyat söylerse, biraz daha gezip aynısını daha ucuza bulma şansınız çok yüksek.
Night Market
Burası yiyecek ve içecek satılan bölümü ile diğerlerinden ayrılıyor. Pazarın ortasındaki yine üzeri kapalı alanda; meyve, sebze, et ve yemek satılan bir bölüm var. Buradaki satıcıların ve yiyeceklerin arasından dolaşırken aldığınız koku pek cezbedici olmasa da, orada dönen o hayata şahit olmak ilginç bir tecrübe oluyor. Yerde bile kesilmiş et ve balık parçaları satılıyor. Pazarın yemek bölümü daha çok yerel halka göre bir yer aslında. 50 Cent’e (1.75 TL) bir kase çorba veya sebzeli noodle yenilebiliyor burada. Ben denemek için yeterince cesaretli değildim.
Satıcılar Oldukça Israrcı
Pazarlarla ilgili değişmeyen tek şeyin, satıcıların sürekli bir şey satabilmeyi zorlamaları olduğunu söyleyebilirim. Pazarda eğer bir satıcıyla göz teması kurarsanız, bir şey almak isteseniz de istemeseniz de şanslarını deniyorlar. Sağa sola öylesine bakarak gezseniz bile, dükkanlarının önünden geçerken o 1-2 saniyeyi de değerlendirmeye çalışıyorlar. İlk başta; “No, thank you.” İle gülümseyerek geçiştirirken, 25. “Thank you”dan sonra yüz kaslarınız yoruluyor artık ve cevap vermeden yürümeye başlıyorsunuz. (Bangkok’taki Chatuchak Market’teki satıcılar daha sakindi.) Siem Reap’teki pazarlarda, sabah yapacakları ilk satışı şans satışı olarak görüyorlar. Siftah yapmak için bu saatlerde indirim yapmaya daha meyilli olduklarını da öğrendim.
Pazarlık Şart!
Siem Reap’teki pazarlardaki fiyatlar, aslında satıcıların kabul edeceğinden 4-5 kat daha yüksek olarak başlıyor. Diyelim bir ürün almak istediniz ve fiyatını sordunuz. Kapıyı 10 Dolar’dan açıyorlar. “Çok pahalı.” deyip yürümeye başladığınız anda 8 Dolar’a düşüyor. “Yine de fiyat yüksek.” derseniz, 6 Dolar. “Hala benim için pahalı.” deyip teşekkür edip arkanızı dönerseniz 4 dolar oldu. “2 Dolar’ım var bu ürün için.” derseniz önce 3’e indiriyorlar. Baktılar olmuyor; “Tamam 2’ye senin olsun.” diyorlar. 2 Dolar bile o ürün için çok fazla aslında bunu o da, siz de biliyorsunuz. 10 Dolar’dan başlayıp da kademe kademe düştüklerini görünce, pazarlık yapmak istemeniz kaçınılmaz oluyor. Kendi kendine; “Madem öyle neden fazla ödeyeyim.” diyor insan. İlk sorduğumda tanesine 5 Dolar istedikleri 2 tişörtü, 3 Dolar’a (10 TL) aldım.. İlk olarak 18 Dolar istedikleri bir çantayı da 7 Dolar’a (25 TL) aldım. Aslında 3 Dolar’lık bir çantaydı en fazla. Ertesi sabahki Angkor Wat gezimde kullanmak için bir çanta bulmaya fazla vaktim kalmayınca fazla ödemiş bulundum. Aklınızda bulundurmanız gereken bir başka husus ise, olur da söylediğiniz rakama inerlerse o ürünü satın almanız. Eğer istediğiniz fiyatı kabul ederlerse ve almaktan vazgeçerseniz çok kızıyorlar. Ona göre pazarlığınızı yapmanız gerekiyor.