Bangkok Çin Mahallesi, Bangkok’taysanız ve hele de sokak yemeklerine düşkünseniz ziyaret etmeye kesinlikle değer. Bangkok’un en iyi sokak yemekleri burada satılıyor deseler inanırım. Tayland gezim boyunca yediğim en lezzetli ‘Pad Thai’ buradaydı. Aradan 8 ay geçmesine rağmen hala tadı damağımda. Sokak yemeği satıcılarının arasında dolaşırken, yemekleri veya tatlıları nasıl yaptıklarını izlemek bile ilginç geliyor. O kadar izledikten sonra da insan acıkıyor haliyle ama merak etmeyin, her bütçeye ve damak tadına göre bir yer mutlaka var. Bangkok’taki Çin Mahallesi, konum olarak Hua Lamphong Tren İstasyonu ile Rachawong Feribot İskelesi arasında yer alıyor. MRT’nin son durağında inerseniz, sırasıyla Altın Buda‘yı ve Chinesischer adındaki bir Çin Tapınağı’nı da geçip en fazla 10 dakika yürüyerek ulaşabilirsiniz. ‘China Town’ sokaklarında gündüz ve gece olarak 2 defa gezmenizi tavsiye ederim.
Hangisinden Yesem?
Burası bir şehrin içinde bir başka şehir gibi. Akşamları ışıklandırması ve kalabalığıyla oluşan o atmosferi koklamak, bir Bangkok gezisi için olmazsa olmazlardan. Uzun bir cadde boyunca sağlı sollu birçok restoranın yanında, sokak satıcıları da kendilerine kaldırımlarda da olsa yer buluyor. Size de aralarında dolaşıp, “Hangisinden yesem?” demek düşüyor. 😊 Tatlılar 2 TL‘den, yemekler de 3 TL’den başlayan fiyatlarla satılıyor. Eğer “Mango Sticky Rice” (Mango dilimlerinin yanında biraz pilav) denemek isterseniz burada 3-4 TL civarına bulabilirsiniz. Çok popüler olduğu için Chiang Mai’de denemiştim ama bu iki tadın bir araya gelmesini sevemedim. Belki sizin hoşunuza gider.
Neredeyse tüm Bangkok’ta olduğu gibi burada da Ananas ve Mango’nun yanında, Güneydoğu Asya’da hem sevilen hem de sevilmeyen bir meyve olan Durian da dilim dilim satılıyor. Bunların yanında, yemek fiyatlarının 500 Baht‘tan (50 TL) başladığı özel ve güzel restoranlar da yok değil hani. Hijyen şartları pek yüksek olmasa da, ben herhangi bir sorunla karşılaşmadım. Bir şeyler yemek istediğinizde, önünde kuyruk oluşan satıcıları tercih etmenizi tavsiye ederim. Yemek imkanlarının yanı sıra, çeşitli ürünler satan birçok dükkanı da ziyaret edebilirsiniz. Oyuncaklar, rengarenk süsler, hediyelik eşyalar, kozmetik ürünleri… Özellikle şans getirdiğine inanılan patisi yukarı aşağı sallanan küçük kedi oyuncakları her yerdeler. Gündüz ise bazı dükkanların önünde ilginç standlar kurulabiliyor. Bir keresinde şans getirdiğine inanılan bir ‘Para Ağacı’na denk geldim.
Bangkok Çin Mahallesi Sokakları…
Bangkok’un Çin Mahallesi, yoğun bir trafiğe ev sahipliği yapmasaydı güzel olurdu aslında. Yüzlerce motosiklet ve aracın gürültüsü rahatsız edici olabiliyor. Bunun yanında, sizden bir şekilde para istemeye veya koparmaya çalışanlara denk gelebilirsiniz. İlk gittiğimde, düzgün giyinimli Taylandlı bir adam benimle muhabbet etmeye çalıştı. Ya otel odası satmaya ya da ‘Tuktuk’ turu satmaya çalışıyordu. Başka bir günde de, kırmızı ışıkta beklerken orta yaşlı bir kadın benden para istedi. “Parasız gezginin biriyim, bende de yok.” deyince bir daha sormadı. Muhatap almadan yolumuza devam etmek lazım bu tarz durumlarda. Akşam 10 gibi de China Town sokaklarında dolaştığım da oldu. Işıl ışıl ve canlı olan ana caddesinin merkezi kısmı dışındaki yerler görece sessiz ve karanlık oluyor bu saatlerde. Yine de kendimi güvende hissetmediğim bir an olmadı.
